27 Ağustos 2008 Çarşamba

NEW YORK'A NE DERSİNİZ


TurizmKenti yılda yaklaşık 40 milyon turist ziyaret eder. Genellikle gidilen yerler Empire State Building, Times Square, Brooklyn Köprüsü, Broadway, Metropolitan Museum of Art, MoMa, Bronx Hayvanat Bahçesi ve Madison Avenue'da bulunan alışveriş merkezleridir. Ayrıca Halloween Parade ve Tribeca Film Festivali turistlerin ve Amerikalıların ilgisini çeken kültür olaylarıdır. Central Park, ABD'nin en çok ziyaret edilen parkıdır. New York'un yemek kültürü çok geniştir. Özellikle bagel ve New York stili pizza en ünlü yiyecekleridir. Orta Doğu yemeklerini bulmak da oldukça kolaydır.BölgelerNew York, her birine "borough" denilen beş bölgeden oluşur. Bunlardan Manhattan kendi başına bir adadır ve şehrin merkezini oluşturur. Manhattan'dan East River (Doğu Nehri) ile ayrılan Brooklyn ve Queens bölgeleri Long Island adasının batı ucunu oluşturur. Harlem nehri, Manhattan ve Bronx bölgelerini ayırır. Bronx, bir ada üzerinde bulunmayan tek bölgedir ve Kuzey Amerika anakarası üzerindedir. Şehrin beşinci ve son bölgesi New York koyunun karşı tarafında, yine yekpare bir adadan oluşan Staten Island’dır. Manhattan, Brooklyn’e üç köprüyle (Brooklyn, Manhattan ve Williamsburg köprüleri); Queens’e bir köprü (59.uncu cadde köprüsü) ve bir tünelle (Midtown-Ortaşehir tüneli) bağlıdır. Bronx ve Manhattan arasında Harlem nehrini geçen köprüler bağlantı kurar. Manhattan’ın doğrudan bağlantısı olmayan tek bölge olan Staten Island, Brooklyn’e Verrazano asma köprüsü ile bağlanır.






New York, Amerika Birleşik Devletleri'nin nüfus bakımından en büyük kenti. Aynı isimli New York eyaleti'nde yer alır. Yüzyıldan fazladır dünyanın en önemli ticaret ve finans merkezlerinden biridir. Şehir, medya, politika, eğitim, eğlence ve modadaki küresel etkilerinden dolayı bir dünya şehri olarak kabul edilmektedir. Birleşmiş Milletler Genel Konseyi binasına ev sahipliği yaptığından dış ilişkiler için de çok önemli bir merkez durumundadır. Fakir semtlerinde ise çok sayıda işsiz ve evsiz yaşar.Kent beş bölüme ayrılmıştır: Manhattan, Brooklyn, Queens, Bronx ve Staten Island. 830 km²'lik bir alanda yaşayan 8,2 milyon nüfusuyla New York, Amerika'da nüfus yoğunluğu en büyük olan şehirdir. Çevre banliyöleriyle birlikte New York metropolitan bölgesi 21 milyonluk nufusa sahiptir ve dünyanın en kalabalık yerleşim bölgelerinden birini oluşturur.New York, bir göçmen kentidir. Kentte yaklaşık 170 ayrı dil konuşulmaktadır ve her üç kişiden biri ABD dışında bir ülke doğumludur. İngilizce çeşitli aksanlarla konuşulur. İngilizce’nin yanı sıra İspanyolca, Little Italy (Küçük İtalya) semtinde İtalyanca, China Town’da (Çin mahallesi) Çince konuşulur.New York birçok Amerikan kültürel hareketinin de doğum yeridir. Edebiyat ve görsel sanatlarda Harlem Rönesansı, resimde soyut ekspresyonizm (New York Ekolü), müzikte hip hop, punk, salsa ve Tin Pan Alley bu hareketlerden bazılarıdır. 24 saat açık olan metrosu ve yoğun trafiğiyle Hiç Uyumayan Şehir adını almıştır.Özgürlük heykeli, Empire State Binası, Central Park ve Times Meydanı, Modern Sanat Müzesi, Guggenheim Müzesi ve Modern Tarih Müzeleri şehrin ilgi çekici mekanlarıdır. Gökdelenleri, caddeleri, lokantaları, alışveriş merkezleri ve insanlarıyla, New York turistleri cezbetmektedir.Kentin önemiBeş bölge: 1: Manhattan, 2: Brooklyn,3: Queens, 4: Bronx, 5: Staten IslandFinans dünyasinin kalbinin attığı Wall Street caddesi, New York'un Manhattan bölümünde yer alır. New York borsası (New York Stock Exchange) burada bulunmaktadır. Ünlü Özgürlük Heykeli (Statue of Liberty) New York limanındaki küçük bir adadadır. Tiyatro ve müzikaller Broadway caddesinin etrafında toplanmıştır. John F. Kennedy Uluslararası Havaalanı dünyanın en çok yolcu trafiği taşıyan havaalanlarından biridir. Metropolitan Museum of Art, Modern Sanat Müzesi, Guggenheim Müzesi gibi müzeleri dünyanın en değerli sanat kolleksiyonlarına sahiptir. Şehrin ünlü gazetesi New York Times dünyanın en saygın gazetelerinden biridir. Amerika'nın üç büyük televizyon kanalı olan ABC, CBS ve NBC'nin merkezleri New York'ta yer alır.

15 Ağustos 2008 Cuma

ÇOCUKLARDA TUVALET EĞİTİMİ


Tuvalet eğitimi için acele etmeyin

Uzmanlar çocukların tuvalet eğitimi için en doğru zamanın "iki yaş" olduğunu söylüyor. Ancak bu yaş sınırı, çocuğun psikolojik durumuna göre değişebiliyor. Bazı çocuklar dört yaşına kadar tuvalet alışkanlığını edinemeyebiliyorlarTuvalet eğitimi, çocuk gelişiminin en önemli aşamalarından biri. Bebeğim ve Biz dergisi bu konuya son sayısında geniş bir yer ayırdı. Dergide yer alan habere göre; tuvalet alışkanlığını kazandırmak için uygun zamanı belirlemek, bu eğitimin önemini anne-baba olarak kavramak ve eğitimin nasıl verilmesi gerektiğiyle ilgili bilgi sahibi olmak çok önemli. Alman Hastanesi'nden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Alper Soysal, tuvalet eğitimiyle ilgili bilmeniz gerekenleri anlattı...

DOĞRU ZAMANI BEKLEYİN

Çocukların büyük çoğunluğu 18-30 aylıktan tuvalet eğitimine başlamak için gerekli becerileri kazanırken, bazı çocuklar ise dört yaşına kadar bu beceriyi kazanamazlar. Hiç telaşlanmayın, bunların her ikisi de normaldir. Çocuk hazır olmadan başlanılan eğitimlerde, öğrenme süreci uzar. 18 aylıkken eğitime başlanan çocukların birçoğu dört yaşına geldikleri halde eğitimlerini tamamlayamamalarına karşın; eğitime iki yaşında başlayanların çoğu, bunu üç yaşında tamamlamış olur. Genellikle kız çocukları erkek çocuklarından daha önce mesane ve bağırsak kaslarını kontrol etmeyi öğrenirler. Bu yeteneği kızlar genellikle iki buçuk yaş civarında, erkekler ise üç yaş civarında kazanırlar. Tuvalet eğitimi için en uygun zaman iki yaş ve sonrasıdır ve kesinlikle çocuk bu konuda zorlanmamalıdır.

HAZIR OLDUĞUNUN GÖSTERGELERİ

* Kakasının düzenli, yumuşak ve şekilli olması, altını belirli saatlerde kirletmesi.

* Bezinin günde en az iki saat ve gece boyunca kuru kalabilmesi.

* Kirli bezden rahatsız olması.

* Çiş veya kakasının geldiğini birtakım hareketlerle belli etmesi

.* Bezinin değişmesi gerektiğini, çiş veya kakasının geldiğini söylemesi.

* Büyüklerini taklit etmesi.

* Sizin tuvaleti nasıl kullandığınızı merak etmesi ve izlemesi.

* Oturağına ilgi göstermesi.

* İç çamaşırı giymek istemesi.

NASIL BAŞLAMALISINIZ?

İki yaşından sonra bir lazımlık satın alın, evde uygun bir yere yerleştirin. Lazımlığın"Ne işe yaradığı" ve "biraz daha büyüyünce kullanacağı" konusunda açıklamalar yapın.

* Kolay çıkarabileceği kıyafetler giydirin.

* Önce kıyafetleri ile oturağa oturabilir. Çocuğunuzu, günde bir kez giyinik olarak lazımlığa oturtun. Bu, kahvaltıdan sonra, banyodan önce ya da bağırsak hareketlerinin başladığı herhangi bir zaman olabilir. Burada amaç, bebeğin, oturağa alışması, onu günlük rutinin bir parçası olarak görmeye başlamasıdır. Oturmak istemezse, onu rahat bırakın. Sakın onu zorla lazımlığa oturtmaya çalışmayın. Eğer korkmuşsa, sakın zorlamayın. Bu durumda, lazımlığı birkaç hafta ortadan kaldırıp, sonra tekrar deneyin.

* Çocuğunuz lazımlığa oturmaya ilgi gösterdikten sonra, onu bezini her kirlettiğinde lazımlığa götürün. Kirli bezi lazımlığa boşaltın.

* Üstünü çıkarmadan da olsa, çocuğunuz çekinmeden lazımlığa oturmayı başardıysa, artık onu elbisesiz ve bezsiz oturtmayı deneyebilirsiniz. Bu aşamada ise birtakım açıklamalar yararlı olabilir; anne-babanın, varsa diğer kardeşlerin ve herkesin tuvaletini böyle yaptığını ona anlatın.

* Tuvalet eğitiminde lazımlığı yere koymak, çocuğu tuvalete oturtmaktan daha iyi olabilir. Bazı çocuklar için lazımlık daha güvenlidir; çünkü ayakları yere basar ve düşmekten korkmazlar. Eğer tuvaleti kullanma kararı verirseniz, çocuğunuzun ayaklarını koyabilmesi için basamak kullanın.

* Çocuğunuz tuvalete gitmek istediğinde ona yardımcı olun, yanında kalın, eline tuvalette otururken oyalanabileceği resimli kitaplar, oyuncaklar vs. verin ve lazımlığına tuvaletini yapmasa bile birkaç dakika oturmasını sağlayın.

* Dört - beş dakikadan sonra çocuğunuzun tuvaletten kalkmasına yardımcı olun. Eğer bu süre içinde tuvaletini yapabildiyse, aşırıya kaçmamak kaydı ile onu övün ve ödüllendirin. Eğer tuvaletini yapamadıysa, bir dahaki sefere yapabileceğini söyleyin.

* Bazen çişten önce kakalarını oturağa yapmayı öğrenirler. Bu yüzden önce kaka eğitimi ile başlayın.

* Eğer çocuğunuzun özellikle bağırsak hareketlerinin başladığı bir zaman varsa (yemekten sonra gibi), onu o zamanlarda oturağa oturtun. Eğer kakası geldiğinde belli ediyorsa (sessizleşiyorsa veya köşeye çekiliyorsa), hemen lazımlığa götürün
Adım adım ilerleyin zamana ihtiyacı var
Tuvalet eğitimi sırasında en çok dikkat etmeniz gereken şey; adım adım ilerlemek. Acele eder, sabırsız davranırsanız, çocuğunuzu bu eğitimden korkutabilirsiniz.
* Tuvaletini yaptıktan sonra çocuğunuzu dikkatlice silin. Kız çocuklarında silme işleminin enfeksiyon kapmayı engellemek amacıyla önden arkaya doğru yapılması gerektiğini unutmayın.
* Tuvaletten sonra ellerini dikkatlice yıkaması gerektiğini öğretin ve ona örnek olun.
* Her çocuğun tuvalet eğitimini öğrenme hızı kendine göredir, bunu unutmayın. Eğer bir şeyler kötü gidiyorsa altını birkaç hafta bezleyin ve daha sonra tekrar deneyin.
* Gece kontrolü genellikle gündüz kontrolünden sonra gelir.
* Çoğu çocuk gündüz kaka ve çiş kontrolünü üç veya dört yaşlarında sağlar. Bu yaştan sonra altını kirletmesi, çocuk psikoloğuna başvurmayı gerektirir.
KLOZETE GEÇİŞ
Lazımlığa alışmış olan bir çocuk, bir süre sonra klozeti kullanmaya başlayacaktır. Çocuk, tuvaleti kullanacak kadar ilerleme gösterince, klozetin üzerine konabilen bir adaptör (küçük klozet kapağı) alınabilir. Özellikle üç yaşından sonra çocuk, tuvaleti kullanmaya geçmiş olmalıdır. Bu alışkanlık ona yuvada zorluk çıkartmaz, ancak devamlı kendi oturağını kullanan bir çocuk yuvaya gittiğinde tuvaletini yapma konusunda sorun yaşayabilir. sabah sağlık

8 Ağustos 2008 Cuma

ŞEKERPARE


ŞEKERPARE
Şekerparenin tarifini bilmeyenimiz yoktur
malzemelerimiz
-yarım paket margarin
-yarıms.b irimik
-yarım s.b pudra şekeri
2 yumurta
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
şerbeti
3 s.b şeker
3,5 s.b su
biraz limon suyu
hamurumuzu bütün malzemelerimizi karıştırıp kulak memesi kıvamına getiriyoruz,isteyen biraz hamur ayırıp kakaoluda yapabilir ben denedim çok güzel oldu. Sonra ceviz büyüklüğünde kopartıp ortasına fındık yada ne isterseniz koyup üzerine yumurta sarısı şürüyoruz.Şerbet soğuk şekerpare sıcakken şerbeti döküyoruz AFİYET OLSUN...


5 Ağustos 2008 Salı

ÇOCUK EĞİTİMİ


ÇOCUĞA NEZAKET EĞİTİMİ NASIL VERİLİR




Çocuğa zorlamadan kazandırılan nezaket kuralları, toplum tarafından onay görür. Onay gören çocuğun aidiyet duygusu artar, özgüven duygusu gelişir. Çocuğa nezaket eğitimi nasıl verilmeli?Toplum hayatında insan ilişkileri önemli bir yer tutar. Nezaketi, inceliği, tabiatının bir gereği haline getiren; önce kendisine sonra da karşısındakine saygılı olmasını bilen insanların, ihtiyaçlarını daha kolay temin edecekleri ve daha çok mutlu olacakları açıktır.Kimi zaman bir teşekkür, kimi zaman bir çiçek, hallolması zor birçok meselenin üstesinden gelebilir.Geleceğe uzanan çizgide çocuklarımızın edepli, nazik hanımefendiler ve beyefendiler olması için aile içi ilişkilerde eşler arası uyum, nezaket ve çocuğa yaklaşım tarzı büyük önem arz etmektedir. Nezaket kurallarının birçok tezahürü var. Onları burada sayacak değiliz. Ancak aile içi ilişkilerde incelik ve samimiyetin topluma yayılacağı mukadderdir. Özellikle okulöncesi dönemde ailelerin çocukların bilinçaltı müktesebatına kazandırması gereken birtakım nezaket kuralları vardır.

Çocuğa nezaket kuralları ve saygı eğitimi nasıl verilmeli?

İşte yapılması gerekenler:

1- Yetişkinler iyi bir model olmalıEdebin ilk muallimleri anne-baba olduğu için ebeveynler öncelikle birbirine karşı edepli ve nazik olmalılar. Bu nedenle çocuğunuz, eşinize karşı saygılı olduğunuzu görsün ve bunu hissetsin. Hayatın akışı içerisinde zaman zaman eşler arasında tartışmalar çıkabilir. Burada eşler birbirini çocuğa şikâyet ederek, çocuğu hakem tayin etmemelidir. Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta da çocuk tartışmaya şahit olmuşsa aynı konunun çözümlendiğine de şahit olması gerekir. Sözgelimi tartışma çocuğun önünde olup çözüm yatak odasında olmamalıdır.

2- Nezaket, saygı aile içinde de olmalıEbeveyni tarafından kibar davranılan çocukların görgü kurallarını öğrenmeleri daha kolay olur. Kimi yetişkinler sosyal kabul için aile ortamının dışında nazik ve kibar olurken maalesef aile içerisinde aynı nezaket ve inceliği göstermiyorlar. Dışarıdaki insanlara "teşekkür ederim", "lütfen" gibi ifadeleri nasıl kullanıyorsanız aynı ifadeleri çocuğunuza hitap ederken de dilinizden düşürmemelisiniz. Ayrıca çocuklar zaman zaman çevresindekilerce, "hadi şu amcaya bir küfret" gibi ifadelerle argoya zorlanabilmektedir. Ebeveynler, bu tür ortamların oluşmasına izin vermemeli ve aile içerisinde "lan, hişt..." gibi kelimelere perhiz getirmelidirler.

3- Erken yaşlardan başlayarak eğitimBebeklik döneminden başlayarak yumuşak dokunuşlar ve nazik kelimelerle çocuk öğrenmeye başlar. Örnek olarak çocuğunuz canınızı acıtacak şekilde elleriyle saçınızı çektiğinde ona bağırmayın. Bunun yerine, çocuğun yumruğunu yavaşça gevşeterek ve sakin bir şekilde "bunu yapmak yok", "nazik ol" gibi ifadelerle çocuk eğitilebilir. Çocuğun bu tür davranışlarına sesinizi yükselterek tepki verdiğiniz zaman çocuk ürker ve korkar. Bundan sonraki davranışlarında ürkek, korkak ve stresli durumlar gözlenebilir. Çocuğa aile içerisinde yaşına göre provalarla zorlamadan aşağıda sıralanan konular işlenmelidir.Tanışma nasıl olur? Çocuğunuzun kendi cümleleriyle kendini tanıtmasını sağlayabilirsiniz. (2 yaşından sonra)Nasıl selam verilir ve teşekkür edilir? (Çocuğun konuşmaya başlamasıyla birlikte öğretilebilir.) Bu yaşta çocuk selamın anlamını çok bilmese de bu davranışıyla toplumda sosyal kabul görür. Bu da çocuğun hem özgüven gelişimini destekler hem de bu davranışlar çocuğun tabiatının bir yanı haline gelir.Neden ve nasıl özür dilenir?(3 yaşından itibaren işlenebilir.)Sofra adabı nasıl olmalıdır?(3 yaşından itibaren işlenebilir.)Misafir karşılama ve uğurlama nasıl olmalıdır? (4 yaşından itibaren işlenebilir.)Kapı çalma şekli nasıl olmalıdır?(3 yaşından itibaren işlenebilir.)

4- Baskı yapmayın, çocuğunuzu bir başkasıyla karşılaştırmayınÇocuğunuzu topluluk önünde kibar davranma konusunda utandırmayın. Bu tür davranışlar çocuğunuzun kendisine ve size karşı saygısını zedeler. Kızgınlık ve öfke duygusundan başka bir işe de yaramaz. Görgü kuralları baş başa sakin bir ortamda öğretilmelidir. İlla ki bir şeyler söylenecekse çocuğu nazikçe bir kenara alarak, utandırmadan ifade edilmelidir.

5- Sınırlarınızı kontrol edebilirÇocuğunuzun özellikle 4-6 yaşları arasında muziplikleri artar ve inat davranışlarıyla sizi kışkırtır. Bu durum çocuğun gelişiminde bir süreçtir. Çocuk bu tür davranışlarıyla sizin disiplin sınırlarınızı kontrol ederek kişiliğini oluşturmakta, sınırları ve yasakları öğrenmektedir. Çocuğun bu sınırları ve yasakları öğrenmesi sizin tavırlarınıza bağlıdır. Çocuğun muzipliklerini ve kışkırtmalarını gülerek karşılarsanız ve bu tür davranışlarını zekâsına bağlarsanız, çocuk kendi karakter sınırlarını gamsız, saygısız, aşırı rahat tavırlarla belirler. Çocuğun bu davranışlarını tam tersi, katı disiplin ve şiddetle karşılarsanız bu defa da katı itaat kültürüyle yetişmiş, kendine güvenmeyen ve hakkını aramaktan çekinen, saygı ve itaatte sosyal sınırların ne olduğunu ayırt edemeyen kişilikler olmaktadırlar. Uygun olan yaklaşım, anne-baba ortak tavırla, kıvamında bir otorite ile çocuğa, yanlış olan ve yapmaması gereken davranışlarla doğru olan ve yapması gereken davranışları fark ettirmektir.

6- İyi davranışlarını takdir edinÇocuğa beklentilerinizi ifade ederken neleri yapmamalarını değil, neleri yapmalarını istediğinizi söyleyin ve iyi davranışlarını takdir edin. Örnek olarak; "Ellerinle yemek yeme yerine, lütfen çatalı kullanır mısın? Çatalını ne kadar kibar tutuyorsun. Yemeğini kendi önünden yemen ne kadar güzel" gibi ifadeler çocuğunuzu nazik davranışlar için yüreklendirir.











Aile içinde çocuğa karşı tutum çocuğun karekterinin gelişmesinde çok önemli bir etkendir. Bundan dolayı anne babanın çocuğa tutarlı bir şekilde, anlayış ve sabırla yaklaşması gerekir. Aile ortamı çocuğun sosyalleştiği ilk ortam olduğundan çocuğa karşı bilinçli yaklaşım gelecekte kendine güvenli, sağlıklı düşünebilen, uyumlu, sevmeyi ve sevilmeyi bilen, sorumluluk ve kişilik sahibi bireyler yetişmesi için ilk adım olacaktır.
Çocuğumu "doğru" yetiştireceğim demekten çok çocuğuma nasıl yaklaşırsam onun için daha iyi bir ebeveyn olurum demelisiniz. Çocuğunuza sevgi ile yaklaşmanız bir ön kaşuldur bunun dışında şu noktalara dikkat etmek gerekir:
•Çocuğunuzu yetiştirirken onun sizin istediğiniz kişiliğe bürüneceğini düşünmeyin. Onunla kurduğunuz iyi ilişki sayesinde ona tavsiyelerde bulunabilirsiniz.


•Onun size saygılı olmasını istediğiniz kadar siz de ona saygı göstermelisiniz.


•Ona yeterince zaman ayırın ve hoşgörülü davranmaya çalışın (kendi fikirlerini söyleme şansı tanıyın).


•Örnek bir aile olmaya çalışın ve hatalarınız olduğunda bunu kabullenin, ona asla yalan söylemeyin.


•Bazı şeyleri sizinle yaşayarak öğrenmesini sağlayın.


•Onun yanlışlarıyla fazlaca ilgilenmekten çok doğrularını yakalamaya çalışın.


•Para kullanmasını öğretmeye çalışın, boşuna para harcamak yerine gerektiğinde harcamasını öğretin.


•Onu devamlı başkalarıyla kıyaslamaktan kaçının ve kendisini aşmasını sağlayın. •Ona ilgi göstermekten kaçınmayın ama bunu aşırıya kaçırmayın bundan sıkılabilir.


•Size yardım etmek istediğinde ona fırsat verin ve onu gayretinden ötürü kutlayın. Bu ona kendine güvenme duygusunu verecektir. •Hatalarını gördüğünde onu suçlamayın yapması gerekenin ne olduğunu söyleyin.


•Eğitimine önem verin devamlı öğretmeniyle iletişim halinde olun.


•Ödevlerinde yardımcı olun ama asla onun yapması gerekeni siz yapmayın.


•Araştırmacı olmasına önem verin. Kendinize bir konu belirleyin ve bunu beraberce araştırın. •Onu övmekten kaçınmayın bunu yaparken de aşırıya kaçmayın.


•Üstünden gelemeyeceği yükler vermekten kaçının. •Onunla hiçbir konuda pazarlık etmeyin, rüşvet vermekten kaçının.


•Davranışlarına dikkat edin sürekli aynı hatayı yapıyorsa neden böyle davrandığını araştırın ve ona bunu düzeltmesinde yardımcı olun.


•Toplum içinde onu asla suçlamayın, bunu yalnız olduğunuz zamanda güzel bir biçimde söyleyin. •Onu sevdiğinizi ona söyleyin, bunu göstermekten asla kaçınmayın.


•Yatmadan önce çocuğunuza kitap okuyun, okuma alışkanlığı bu yaşlarda edinilir. Eğer mali durumunuz elveriyorsa ona resimli kitaplar alın okuma bilmese de kitaplarla aşina olması ilerde okulda daha başarılı olmasına yardımcı olacaktır..


•Bütün çocukların da büyükler gibi ayrı bir birey olduğunu unutmayın. Onlara bir birey gibi yaklaşın, kişisel isteklerine saygı duyun.


•Hata yapması için ona fırsat verin, kimse düşmeden bisiklete binmeyi öğrenemez.


•Çok fazla kural koymayın ama olan kurallara da uyun.